Ömür, eskisi gibi yapmaya çalışırken Çin malına dönüştürdüğümüz her şeydi. Yahut şöyle diyelim, dünya hayatı, nereden tutarsak tutalım elimizde kalacak bir kuruntuydu. Misafir olarak geldiğimiz eve çekyat alma çabasıydı. Ya da bir kıskaç olsun yaşamak, yol aldıkça acıtsın. Ama tam da böyle değildi, canımız kalabalık çekiyordu. Kuyruklarda bekleşmek iyi geliyordu. Akbilimiz bitecekti, ötecektik herkesin içinde. Gözyaşları içerisinde çöp kamyonlarını bekleyecektik. Faturaları ödeyince ‘Oh valla üzerimden bir yük kalktı kız. Aç şu Mezdeke’yi de kurtlarımızı dökelim,’ diyecektik. Hasta olunca heyecanlanıp, sigortalarımızı sallaya sallaya halay çekecektik.
Sayfa Sayısı | Yayın Tarihi | Dil |
---|---|---|
112 | 2018 | Türkçe |
40 TL